İçeriğe geç

Atina Gezi Rehberi / Gezilecek Yerler

Yazan: Cem Sert/

Atina videomuzu izlemeyi ve kanala abone olmayı unutmayın

Atina; tarihi, kültürü, tanrıları ve mitolojisi ile hemen suyun öte tarafındaki komşumuz Yunanistan’ın başkentidir. Sıcakkanlı ve her zaman eğlenmesini bilen insanlarıyla Türkiye’ye en yakın turistik başkentlerden biri. Antik Yunan’dan beri bu coğrafyanın önemli şehirlerinden biri olmuş. Demokrasinin doğduğu bu topraklar, özellikle Pire Limanı’ndaki ticaret ile birçok kültürle etkileşimde bulunmuş ve günümüze kadar da içinde barındırmış. Antik Yunan döneminden, Roma-Bizans döneminden ve Osmanlı döneminden çok çeşitli tarihi kalıntılar bulunan bir şehir.

Atina şehri, ismini tanrıça Athena’dan alıyor. Atina halkı, şehirlerine bir koruyucu tanrı seçmek için oylama yapar. Athena ve Poseidon bu seçim için yarışa girerler. Poseidon asasını yere vurur ve bir çeşme çıkıp sular akmaya başlar. Poseidon, şehre su getirdiği için halkın kendisini seçeceğini düşünür ancak Poseidon denizlerin tanrısı olduğu için su tuzludur. Athena ise asasını vurur ve bir zeytin ağacı çıkar. Barışın simgesi olan zeytin, o dönemlerde de hem yağı hem meyvesi açısından çok değerlidir ve Atinalılar şehrin koruyucu tanrısı olarak Athena’yı seçerler ve şehrin ismi Atina olur.

 Şimdi sizlere Yunanistan’ın güzel başkentini anlatmaya başlayalım.

Athena asasını yere vurduğunda çıktığı düşünülen zeytin ağacı
Athena asasını yere vurduğunda çıktığı düşünülen zeytin ağacı

Atina'ya Nasıl Gidilir

Atina’ya ulaşım için ülkemizden çok fazla seçenek bulunmakta. Bu ulaşım yollarından en hızlısı tabii ki uçakla gitmek. İstanbul Havalimanı’ndan Türk Hava Yolları ve Aegean Airlines, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan Pegasus Havayolları ile Atina’ya uçabilirsiniz. Ayrıca turizm sezonunda Aegean Airlines’ın alt firması Olympic Airlines ile İzmir Adnan Menderes Havalimanı’ndan Atina’ya uçuşlar düzenlemekte.

Diğer bir ulaşım yolu ise feribot. Türkiye’den pandemi sebebiyle şu anda Yunan adalarına ya da anakaraya feribot seferleri yapılamıyor. Bu seferler başladıktan sonra Ege’deki Yunan adalarıdan Pire Limanı’na kalkan feribotlarla, Atina’ya gidebilirsiniz. Ayrıca İzmir ve İstanbul’dan Atina’ya otobüs seferleri de bulunmakta.

Atina Gezilecek Yerler

Atina Akropolisi

Atina’nın çoğu yerinden görebileceğiniz, şehrin simgesi Atina Akropolü; turistler tarafından en çok ziyaret edilen noktaların başında geliyor. Akropolis kelimesi yüksek anlamına gelen akro ve şehir anlamına gelen polis kelimelerinin birleşiminden oluşuyor. Tarihi Cilalı Taş Devri’nden başlayan Atina Akropolisi, akroplisler arasındaki en meşhuru. Atina’nın her yerinden görünebilmesi için şehirde yüksek bina yapılması günümüzde de yasak. Şehrin en hakim tepesindeki Akropolis’e yürüyerek tırmanılıyor. Bu sebeple Akdeniz’in 40 derece yaz sıcağında buraya tırmanmak ciddi anlamda zor. Ben, kasım sonunda gitmiş olmama rağmen çıkarken terledim. Akroplis’e çıkan bir asansör bulunuyor ancak tırmandığınız yolda da görmeniz gereken yerler ve tarihi kalıntılar var. Ayrıca asansörün çalıştığını görmedim ve asansör bilet gişesinin olduğu yerde değil. Bu yüzden sadece tırmanamayacak ziyaretçilerin kullanımına izin veriliyor olabilir.

Akroplis’e ulaşım için en uygun seçenek metro. Syntagma meydanından da geçen M2 metro hattını kullanarak, Akropoli metro istasyonunda indiğinizde Akropolis’e ulaşabilirsiniz. İstasyondan çıkıp 10-20 metre yürüdükten hemen sonra sola dönerseniz giriş ve bilet ofisine ulaşacaksınız. Akroplis’in giriş ücreti ise yetişkin 20€, öğrenci 10€. Ancak bu başlığın sonundaki kısımdan 13€‘ya giriş biletinizi alabilir ve içinde Akropolis Müzesi girişi gibi ekstraları olan kombine biletleri inceleyebilirsiniz . Özellikle internetten bilet alarak sıra beklemeden giriş yapabilirsiniz.

Hangi ülkede öğrenci olursanız olun öğrenci indiriminden yararlanabilirsiniz. Bizim girişte pasaportumuzu ve toplu taşıma için çıkarttığımız öğrenci kartlarımızı kontrol ettiler. Türkiye’deki üniversitenizin verdiği öğrenci kartı ya da e-devletten aldığınız belgeyle de indirimden yararlanabilirsiniz. Ancak öğrenciyseniz Athena Öğrenci Kartı çıkarmanızı öneririm.  Şimdi Akropolis’in içinde görmeniz gereken yerlere geçelim.

Parthenon Tapınağı

Yunan mimarisinin en etkileyici örneklerinden biri olan Parthenon Tapınağı, Atina Akroplisi’nin en ünlü yapısıdır. Perslerin, Athena Tapınağı’nı yıkmasından sonra Milattan önce 5. yüzyılda inşa edilmiştir ve Atina demokrasisinin de simgesidir. Parthenon Tapınağı, Atina’yı ele geçiren her devlet tarafından farklı amaçlarla kullanılmış. Bizans döneminde kilise olarak kullanılmış. Osmanlı döneminde ise minare eklenerek camii olarak kullanılmış. Ancak Osmanlı döneminde Parthenon Tapınağı büyük hasarlar almış. Parthenon Tapınağı’nı Osmanlı İmparatorluğu cephanelik olarak da kullandığı için Venediklilerin saldırısı sonucu olan patlamalarda Tapınak ağır hasar almış. Sonrasında Venediklilerin eline geçen Parthenon’da, minare yıkılıp şu anda bulunmayan çan kulesi eklenerek tekrar kilise olarak kullanılmış. 19. yüzyılda tapınaktaki heykellerin büyük bölümü Lord Elgin tarafından İngiltere’ye götürülmüş olup şu anda British Museum’da sergileniyor. Bu parçaların iadesi için Yunanistan uğraşsa da İngiltere buna sıcak yaklaşmıyor.

Erehteyon (Erechtheion) Tapınağı

Athena ve Poseidon’a adanan Erehteyon Tapınağı; Akropolis’in tepe kısmına giriş yaptığınız yerden baktığınızda, Parthenon Tapınağı’nın hemen solunda bulunuyor. İsmini ise yarı insan yarı yılan olan Kral Erekhteus’tan almakta. Milattan önce 406 yılında yapılan yapı her dönemde farklı amaçlarla kullanılmış.  Bizans döneminde bir kilise, Frankokrasi döneminde bir saray ve Osmanlı döneminde de bir Türk komutanın ikametgâhı olarak kullanılmış. Erehteyon Tapınağı’nın en dikkat çeken özelliği ise heykel şeklindeki sütunları. Okuduğum bir yazıya göre heykeller replika olup gerçekleri Akropolis Müzesi’nde sergileniyor. Athena’nın asasını vurduğunda çıkan zeytin ağacı da burada bulunuyor.

Athena Nike Tapınağı

Akroplis’in tepe kısmında arayıp ilk başta bulamadığım yer. Propylaea’dan geçip Akropolis’in tepesine geldiğinizde sağ arkada bulunuyor. Parthenon Tapınağı’nın oradan baktığınızda fark edilmiyor o yüzden Propylaea’dan girdiğiniz yöne doğru sağda kalan tarafa yürümelisiniz. MÖ 4. yüzyılda, tapınağın yer almakta olduğu doğal kayalığın etrafına korkuluk levhaları yerleştirilmiş. Sandalının iplerini bağlamakta olan Nike (zafer tanrıçası) figürü, bunların arasındadır. Ancak tapınağa 20-30 metreden fazla yaklaşamıyorsunuz. Bir yerde okuduğuma göre Osmanlı burayı yıkıp yerine çeşme kurmuş ancak Osmanlı Atina’yı kaybedince 19. yüzyılda çeşme kaldırılıp altta kalan orijinal kalıntılarla tekrar inşa edilmiş.

Propylaea

Atina Akropolü’nün tepe kısmına girdiğiniz kapıdır. Berlin’deki Brandenburg Kapısı, Atina Proplylonu’nu anımsatmaktadır.

Dionysos Tiyatrosu

Akropolis’in tepe noktasına tırmanışınızda göreceğiniz ilk yerlerden biri Dionysos Tiyatrosu’dur. Tiyatro, ismini bağ bozumu tanrısı Dionysos’tan almakta. Ayrıca çağdaş tiyatronun tarihi, bağ bozumu tanrısı Dionysos adına yapılan dinsel törenlere dayanmaktadır. İlk tiyatro şenliği de milattan önce 534 yılında Atina’da yapılmıştır. Bunlardan da anlaşılacağı üzere Dionysos Tiyatrosu, tiyatro tarihi için çok önemlidir. Döneminde 17.000 kişi kapasiteli tiyatro, Atina’da yapılan ilk tiyatrodur.

Herodes Atticus Odeon

Akropolis’in tepe noktasına tırmanışınızın bitimine yakın göreceğiniz diğer bir antik tiyatrodur. Milattan sonra 161 yılında inşa edilmiş olup 1950’de restore edilmiştir. 5.000 kişi kapasiteli tiyatro hala kullanılmaktadır. Özellikle yaz aylarında konserler düzenlenmektedir.

Aşağıdaki kısımdan dünyanın en güvenilir bilet satış sitelerinden GetYourGuide ile biletinizi alabilirsiniz.

Powered by GetYourGuide

Akropolis Müzesi

1878’de kurulan Akropolis Müzesi’nde, açık havada zarar görebilecek Akropolis’teki tarihi eserler sergilenmekte. Aslında British Museum ve Louvre Museum’a kaçırılan eserlerden sonra kalanlar sergileniyor desek daha doğru olur. Yukarıda bahsettiğim yapılardan çıkarılan bu eserlerin sergilendiği müzenin en önemli bölümü ise 3. katı. Bu katta tamamen Parthenon Tapınağı’ndan alınan eserler bulunuyor. Yerler cam olduğu için gezerken alt kattaki eserleri de görebiliyorsunuz. Biz müzeyi ziyaret etmedik. Bu yüzden öğrenci indirimli güncel fiyatları bilmiyorum. Yetişkin giriş ücreti 15€. Buraya tıklayarak Akropolis Müzesi biletlerine bakabilirsiniz. Akropolis kısmında bahsettiğim hem Akropolis’e hem Akropolis Müzesi’ne giriş imkanı sağlayan biletlerden hangisinin sizin için daha uygun olduğuna bakmayı unutmayın.

Anafiotika

Anafiotika bölgesi; Akropolis’in hemen altında bulunan, sokaklarında kaybolmanız gereken bir yer. Burada kendinizi bir Yunan adasının sokaklarında dolaşıyormuş gibi hissedeceksiniz. Bunun sebebi ise yıllar önce burayı inşa eden kişilerden kaynaklanıyor. 1841 yılında Kral Otto, sarayının inşası için işçiler arar ve bu işçiler Girit’in hemen kuzeyinde, orta Ege’de bulunan Anafi adasından gelir. İşçiler bu bölgeye, kendileri için kalacak yerler inşa etmeye başlarlar ve yaşadıkları adanın mimari tarzıyla evlerini yaparlar. Bu sebeple burası tipik Yunan adası mimarisine sahip. M2 metro hattından Akropoli durağında inerek buraya ulaşabilirsiniz. Duraktan çıkıp Akropolis’e doğru yürürken ilk ayrımdan sola dönerseniz Akropolis’in girişi ve bilet ofisine varırsınız, sola dönmez düz devam ederseniz Anafiotika bölgesi başlar.

Plaka

Anafiotika’da bulunan Plaka, ünlü Yunan tavernalarının olduğu bir yer. Burası Plaka merdivenlerindeki sağlı sollu tavernalarıyla ünlü olmuş. Günün her saati oturup yemek yiyebilirsiniz. Biz, gündüz Anafiotika sokaklarında isteyerek kaybolup dolaşırken kendimizi birden Plaka merdivenlerinde bulduk. Güler yüzlü taverna çalışanlarıyla biraz sohbet ettikten sonra akşam yemek için tekrar buraya geldik. Çok sevdiğim bir Yunan enstrümanı olan buzuki ve Yunan müzikleri eşliğinde kalamar yiyip ev yapımı şarap içtik. Bu bölgedeki tavernalar hakkındaki deneyimlerimiz için Atina Yemek, Restoran ve Bar Önerileri yazımıza bakabilirsiniz.

Syntagma Meydanı (Plateia Syntagmatos)

Syntagma meydanı, Atina’nın en merkezi noktasıdır. Havalimanından otobüsle şehir merkezine gelecekseniz ya da otobüsle havalimanına gidecekseniz durak da hemen burada bulunmakta. Ağaçlar çimlik alanlar ve süs havuzunun bulunduğu meydan, her mevsim Yunanlı gençler için bir buluşma ve zaman geçirme noktası. Biz, kasım sonunda gittiğimizden yılbaşı için meydan çok güzel ışıklandırılmıştı. Atina’daki her gecemizde meydandaki sokak müzisyenlerini dinledik. Meydanın merdivenlerinde geceleri oturanlar çok fazla oluyor. Sizler de çevredeki büfelerden içecek bir şeyler alıp zaman geçirebilirsiniz. Özellikle bizim gibi noel zamanı giderseniz, yılbaşı ışıklandırmalarıyla süslenmiş meydanın merdivenlerde oturup ortamın keyfini çıkarabilirsiniz. Meydana neredeyse Atina’daki bütün toplu taşıma araçlarıyla ulaşabilirsiniz. Meydandan M2 ve M3 metro hatları geçiyor. Ayrıca meydanın yanında otobüs durakları ve tramvay istasyonları da bulunuyor.

Yunanistan Parlamentosu ve National Garden

Syntagma meydanının hemen karşısında bulunan Yunanistan Parlamento binası, önündeki asker nöbet değişimiyle ünlü. Geleneksel kıyafetleriyle nöbet bekleyen askerlerin nöbet değişimleri her saat başı oluyor ve yaklaşık 7-8 dakika sürüyor. Pazar günleri, 11’de ise bu tören bando eşliğinde oluyor. Atina’ya gitmişken bu töreni kesinlikle izlemelisiniz. Parlamento binasının arkasında ise büyük bir bahçe ve National Garden bulunuyor. Buradan yürüyerek Panatheaic Stadium’a ulaşabilirsiniz. Biz stadyuma akşam gitmiş ve dönüşte buradan yürümüştük. National Garden geceleri çok karanlık oluyor. Bize tehlikeli hissettirmemişti ancak karanlık olduğu için keyifli değildi.

Ermou Caddesi

Ermou caddesi, Atina’nın alışveriş caddesi diyebiliriz. Cadde, Syntagma meydanın batı ucundan başlıyor ve Monastiraki meydanına kadar devam ediyor. Birçok mağaza, restoran ve bar bulunan cadde; her zaman hareketli. Ara sokaklarında da çok güzel restoran ve barlar var.

Monastiraki Meydanı

Monastiraki meydanı; çok güzel bir Akropolis manzarasına sahip, Atina’nın diğer ünlü meydanlarından biri. Gece gündüz kalabalık olan Monastiraki, Türkiye’deki meydanlara çok benziyor. Bunun sebebi de meydanın en dikkat çeken yapısı olan Cizderiye (Tzisdarakis) Camii ve buradaki kafe ve restoranlar. Camii 1759 yılında, dönemin Atina’daki Osmanlı valisi Cizderiyeli Mustafa Ağa tarafından inşa ettirilmiştir. Camii inşasında kullanılan Hadrian Kütüphanesi’nin bir sütunu, uğursuzluk getireceğinden korkulduğu için Mustafa Ağa’nın valilikten alınmasına sebep olmuştur. Camii günümüzde Yunan Halk Sanatları Müzesi’nin ek binası olarak kullanılmakta ve içinde seramik el sanatları sergilenmekte. Ayrıca meydanda, M1 ve M3 metro hatlarının geçtiği istasyon bulunmakta. Bazı bloglarda burasının gece pek güvenli olmadığını okumuştum. Biz gece geç saatlerde metroyu kullanmak için Monastiraki meydanına geldik ve böyle bir şey hissetmedik. Ancak buranın devamındaki ara sokakların ıssız göründüğünü de söylemeden geçmeyim.

Psyri (Psiri)

Psyri bölgesi, Monastiraki meydanının hemen kuzeyinde kalıyor. Tatlı ve küçük bir meydanı bulunan Psyri bölgesi, başarılı taverna ve restoranlara ev sahipliği yapıyor. Bu bölgenin de ara sokaklarının gece biraz ıssız olduğunu not düşelim. Restoran fiyatları, deneyimlememiş olsam da menülere baktığım kadarıyla bir tık daha ucuzdu.

Adrianou

Adrianou, Monastiraki meydanının hemen yanında yer alan bir bölge. Görkemli Roma kütüphanesinin kalıntılarının bulunduğu Roma Agorası, Adrianou’da bulunuyor. Burada gezerken kalıntıları rahatlıkla görebilirsiniz. Ayrıca dünyanın ilk kamu binasının da bu kalıntılar arasında olduğunu okumuştum. Burada alışveriş yapabileceğiniz küçük dükkanlar da bulunmakta.

Panathenaic Stadium

Antik zamanlarda inşa edilen stadyum, Tanrıça Athena onuruna düzenlenen Panathenaik Oyunları’nda kullanılmaktaydı. Bu dönemde tribünler tahtadan yapılmıştı. MÖ 329 yılında, Atinalı Lycurgus tarafından mermer kullanılarak baştan aşağıya yenilenen stadyum, 140 yılında Herodes Atticus tarafından genişletildi ve 50.000 kişi kapasiteli oldu. Stadyumun bir diğer önemli özelliği ise 1896’daki ilk modern Olimpiyat oyunlarına ev sahipliği yapması. 2004 Yaz Olimpiyatları’nda ise okçuluk müsabakaları ile maratonun bitiş kısmına ev sahipliği yapmıştır. Syntagma meydanından buraya National Garden’dan yürüyerek gidebilirsiniz. Girişi 5€ ama stadyumun önünden tüm ihtişamı göründüğü için girmeseniz de olur.

Temple of Olympian Zeus (Olimposlu Zeus Tapınağı)

Temple of Olympian Zeus, milattan önce 6. yüzyılda inşa edilmiş bir tapınak. Atina’nın merkezinde bulunuyor. Döneminde Atina’nın en önemli yapılarından biriymiş. 104 sütunla çevrili tapınakta, o dönemde yapılmış en büyük heykel bulunuyormuş. Milattan sonra 3. yüzyılda Atina’ya yapılan saldırılar sonrasında hasar görmüş ve kaderine terk edilmiş. Tapınağın parçalarının çoğu başka inşaatlarda kullanılmış. Giriş 6€ ancak Akropolis’ten burası çok net şekilde görünüyor.

Lycabettus Tepesi

Yunan mitolojisinde, Athena tarafından yanlışlıkla yaratıldığı söylenen Lycabettus tepesinin anlamı kurtlar dağıdır. Klasik dönemde, Zeus için zirvesine bir tapınak inşa edilmiş. Osmanlı döneminde ise kaderine terk edilmiş. Akropolis manzarası eşliğinde gün batımı izlemek için çok iyi bir yer. Biz kasım sonunda gittiğimizden ve o tarihlerde hava bulutlu olduğu için tepeye çıkmadık. Zirveye füniküler ile çıkabilirsiniz.

Pire Bölgesi ve Pire Limanı

Pire, Atina’nın denizle buluştuğu yer. Akdeniz’in en önemli limanlarından biri olan Pire Limanı da burada. Biz iki yelkenci olarak Atina’ya gittiğimizden burayı görmeden dönmek istemedik. Pire Limanı çok büyük ve önemli bir ticaret noktası. Ayrıca Pire’de bir marina da bulunuyor. Limanla marina arası yürüyerek 15 dakika sürüyor. Özellikle marinanın olduğu bölge çok güzel. Biz kasımda gittik ama burada bulunan kafelerde, özellikle yazın zaman geçirmek çok keyiflidir. Buraya Syntagma meydandan kalkan 040 numaralı otobüsle ve M1 metrosuyla gidebilirsiniz.

Pire Limanı
Pire Marina

Atina’da Konaklama

Atina, konaklama açısından zor bir şehir değil. Her bütçeye uygun yer bulabiliyorsunuz. Benim size tavsiyem, Atina’da gezilecek yerlerin çoğu birbirine yakın olduğu için merkezde kalmanız. Biz Esseligk ve Sfiggos 54 adında sahipleri aynı olan iki konuk evinde kaldık. Ortak banyo, tuvalet, mutfak; kişisel oda şeklindeydi ve şehir merkezine 2 km uzaklıktaydılar. 3 yataklı odanın gecelik fiyatı 20€’ydu. Sahipleri çok yardımsever ve güler yüzlüydü. Uçuşumuz iptal olduğundan bir gün gecikmeli gidip, kalacağımız gün sayımızı bir gece arttırsak da bizden gelemediğimiz gecenin ücretini almayıp her türlü konuda yardımcı oldular. İki yerde kalmamızın sebebi de Esselig’teki odamızın bizim uçuş iptalinden önceki dönmeyi planladığımız gün tutulmasıydı. Ortak banyo ve tuvalet sizler için sorun değil ve sadece uyumak için odaya gideceğim zaten, lüks aramıyorum derseniz kesinlikle öneriyorum.

Buraya tıklayarak booking.com üzerinden Sfiggos 54’e bakabilir ve rezervasyon yapabilirsiniz. Çatısından muhteşem Akropolis manzarasını YouTube videomdan izleyebilirsiniz. Esseligk kapandığı için oraya rezervasyon yapılamıyor. 

Ayrıca otelinizin bulunduğu bölgeye dikkat edin. Booking’ten konaklama için yer ararken bazı otellerin yorumlarında gece çok güvenli olmadığını okudum. Atina güvenli mi başlığı altında bu konuya da değindim orayı okumadan geçmeyin.

Aşağıdaki harita ile booking.com üzerinden otel bakıp rezervasyon yapabilirsiniz.

Booking.com

Atina Güvenli mi ?

Atina’ya gitmeden önce özellikle araştırdığım konulardan biri Atina’nın güveli olup olmadığıydı. 4 günlük gezimiz sonucunda bu soruya cevabım: Evet Atina güvenli bir şehir ancak dikkat edilmesi gereken bazı konular var. Öncelikle gezimiz boyunca kendimi tehlikede hissettiğim ya da gerildiğim bir an olmadı ama her zaman her şehirde olması gerektiği kadar dikkatliydim.

Atina’da dolaşırken dikkat etmeniz gereken tarihler ve belli başlı bölgeler var. Demokrasinin doğduğu topraklar olduğundan Yunan halkı toplumsal olaylara duyarlı ve hakkını arayan bir toplum. Ancak Atina’da bu gösterileri lekeleyen provokatörler de var. Her yıl 17 Kasım Politeknik ayaklanmasının yıldönümü ve 6 Aralık Alexandros Grigoropoulos’un Exarchia’da vurulmasının yıldönümünde Atina’da göstericiler ve polis arasında gerginlikler oluyor. Seyahatiniz bu tarihlere denk geliyorsa Omonia ve Monastiraki’den uzak durun. Ayrıca Roma Agorası’nın bulunduğu bölge ve Pysiri gezilecek yerlerde yazdığım gibi geceleri biraz ıssız duruyor.

Yazının başında da dediğim gibi seyahatim boyunca kendimi hiç tehlikede hissetmedim ya da Atina güvensiz gibi bir izlenime kapılmadım. Yukarıda bahsettiğim konulara dikkat ederek sıkıntısız, benim gibi keyifli bir seyahat geçirmenizi dilerim.

Atina Toplu Taşıma Rehberi

Bu konuyu başka bir yazımızda anlattık. Aşağıdaki yeşil başlığa tıklayarak yazımıza ulaşabilirsiniz.

Atina Kaç Günde Gezilir

Atina’da gezilecek yerlerin büyük bir kısmı birbirine çok yakın. Bu sebeple kısa bir sürede tüm şehri gezebiliyorsunuz. Biz 3 gece 4 gün ayırdık ama ilk gün akşam 8’de şehre vardık. Son gün de sabah erkenden havalimanına gittik. Sizlere önerim Atina’ya kesinlik 2 tam gün ayırın. 3 gün ayırırsanız da Pire’ye gidip sonrasında şehir merkezinde keyif turu atabilirsiniz.

Atina’ya Ne Zaman / Hangi Mevsimde Gidilir

Atina, Ege Denizi kıyısında bulunduğundan Akdeniz iklimine sahip. Havası İzmir’le aynı. Dört mevsim de gidebilirsiniz. Sadece yazın havanın çok sıcak olduğunu ve Akropolis’e o sıcakta tırmanmanın çok zor olacağını hesaba katmayı unutmayın.

Atina Yemek, Restoran ve Bar Önerileri

Bu konuyu ayrı bir yazımıda anlattık. Aşağıdaki yeşil başlığa tıklayarak yazımıza ulaşabilirsiniz.

gyros

Atina’da yapabileceğiniz diğer etkinlikler ve çok daha fazlasına aşağıdan ulaşabilirsiniz

“Atina Gezi Rehberi / Gezilecek Yerler” hakkında 18 yorum

  1. Günlerce aradığım bilgileri sonunda sizde buldum ve bolca notlar aldım. Herşey için teşekkür ediyorum.

  2. Ayşenur kızılkaya

    Merhaba şehir merkezinde bir konumda kalıyorsak yürüyerek bu gezdiğiniz yerlerin hepsine ulaşamaz mıyız?

    1. Pire Limanı haricindeki yerler birbirine yakın. Yürüyerek ulaşabilirsiniz ancak bazı yerlere yokuş tırmanmak zorunda olduğunuz için yorucu olabilir. Ben de şehir içinde genelde yürüyerek gezdim.

  3. Merhaba, 17 Ocak salı günü Atina seyahatim var 2 gün olarak planladım omonia bölgesinde bir otelde kalacağım. Havaalanından hangi ulaşımı önerirsiniz? 3 günlük 20 avro olan bileti almayı düşünüyorum.

  4. Öncelikle tüm emeklerin için çok teşekkür ederiz. 4 günlük seyahatimizde bu bilgiler çok fazla işimize yaradı. Ellerine sağlık tekrardan. Benim de insanlara faydalı olması açısından eklemek istediğim birkaç şey var. Havaalanından indiğimiz zaman öğrenci kartı çıkartabilmek için yazıda da bahsettiğiniz gibi OASA’ya gittik. Bu sefer bize de burada öğrenci kartı çıkartabileceğimizi ancak bilet alan yolcuların öncelikli olduğunu, bu yüzden de sırada kimse kalmadığı zaman bizim işlemimizi gerçekleştireceğini söyledi. Beklemek istemezseniz de normal bilet alın, merkezde kartı çıkartın dedi. Yaklaşık 20 dakika sırada 1 kişinin bile kalmamasını bekledik. Ardından öğrenci kimliklerimizi üzerinde İngilizcesi yazmasına rağmen, ben bunu anlayamıyorum diye kabul etmedi. İngilizce yazıları gösterdiğimiz zaman da bu sefer de bu kartın geçerlilik süresi yazmıyor diye problem çıkardılar. E- devletten öğrenci belgesi gösterdiğim zaman bu sefer de yine Türkçe diye anlamıyorum dedi. İngilizceye çevirip belgede aktif öğrenci yazdığını, fakültemi, kaçıncı sınıf olduğumu, belge çıktısının alındığı tarihi vs göstermemize rağmen yine kabul etmedi. Yani yaklaşık 1 saatimizi alan bir iş oldu. Ertesi gün bu işlerle uğraşmamak adına açıkçası bu konuda inat edip öğrenci kartını bir şekilde çıkarttık. Bu zorluğu merkezde de çıkartıyorlar mı emin değilim ancak havalimanından merkeze gitmek için 5.4€’yu zorla almaya çalışıyorlar gibi hissettik. Tatilin sonunda kartı çıkartabilmek için verdiğimiz uğraşların değdiğini düşünüyoruz 😅. Çünkü şehir içi ulaşımda metro ve otobüsü çok sık kullandık ve her binişimizde yalnızca 0.50€ ödedik. Ayrıca bir metro hattından diğer metro hattına aktarma yapacağınız zaman tekrardan ödeme yapmanıza gerek olmuyor.

    1. Detaylı bilgilendirmeniz için ben teşekkür ederim. Atina’da Öğrenci Kartı Çıkarmak yazıma bahsettiklerinizi ekleyeceğim. Benim de öğrenci kartımın üzerinde bir geçerlilik tarihi bulunmuyor ancak Almanya dışındaki ülkelerde sorun çıkarmamışlardı, Almanya’da da E-Devlet’ten indirdiğim belgede aktif öğrenci olduğumu Almancaya çevirip gösterdiğimde sıkıntı olmamıştı. 3 ay önce tekrar Atina’ya feribotla gittiğimde toplu taşıma öğrenci kartımı Syntagma Meydanı’nda vize ettirmiştim ve sadece üniversite öğrenci kartıma bakıp onaylamışlardı. Başınıza gelen bu kötü tecrübeye üzüldüm. Atina’da öğrenci kartı çıkaracaklara E-Devlet’ten değil, üniversiteden alınacak İngilizce yazılı öğrenci belgesi götürmeleri önerisinde bulunmuş olalım. Ayrıca siz de hem sırada bekletilmeniz hem de çalışanın tavrıyla ilgili OASA’ya mail yollayabilirsiniz. Çalışan kişi bana da zorluk çıkardığında, OASA’nın yolladığı maili gösterdikten sonra mail atarak kendisini şikayet edeceğimi söylemiştim ve hemen kartımı çıkartmıştı.

    1. Yorumunuz için çok teşekkür ederim. Atina’ya iki gidişim de kışın olduğu için denize girilecek yerler hakkında araştırma yapmamıştım. Maalesef bu sebeple bilgim yok.

  5. merkezde kalacağım 3günlük 20euro kart almak mı daha mantıklı yoksa haavalanından metro ile merkeze gitmek mi otobüs trambay ihtiyaç olurmu bilemedim 🙂

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir