Başlıklar
Yazan: Cem Sert/
Orta Avrupa’nın kalbi, doğunun Paris’i, özgürlüğün başkenti gibi tanımlamaları olsa da Budapeşte’ye en yakışan tanım Tuna’nın incisi olsa gerek. Tuna nehrinin hayat verdiği, Buda ve Peşte olarak iki farklı kentin birleşmesiyle oluşuyor Budapeşte. İhtişamlı mimarisi, cıvıl cıvıl sokakları, Osmanlı döneminden kalan kaplıcaları, her biri ayrı güzellikteki köprüleri, kentin her yerini süsleyen heykelleri ve ışıl ışıl gece siluetiyle büyüleyici bir şehir. Romantik ve huzurlu olmasının yanında savaşların ve taşıdığı sosyalizm döneminin izleri yüzünden hüzünlü bir tarafı da var. Yaşadığı olumsuzluklar ve yıkımlardan güçlü bir şekilde çıkmış olan şehir, bugün Avrupa’nın en yüksek enerjili, en dinamik ve en çok ziyaret edilen başkentlerinden biri.
Videolarımızı izleyip Youtube kanalımıza abone olmayı unutmayın
Budapeşte MÖ. binli yıllara kadar dayanan çok zengin bir tarihe sahiptir. Hun imparatoru Atilla’nın önderliğinde Kavimler göçü ile başlayan tarihleri, Roma İmparatorluğu’nun bir parçası ve Avusturya Macaristan imparatorluğunun iki başkentinden biri olarak devam etmiş. Şehrin tarihi dokusunun neredeyse tamamı Habsburg hanedanının eserlerinden oluşuyor. 150 yıl süren Osmanlı egemenliğinden sonra da termal suları çok olduğu için hamam kültürü ve Macar mutfağının vazgeçilmezi toz kırmızı biber Osmanlı’dan miras kalmış. İkinci Dünya Savaşı’ndan ağır yıkım ve kayıplarla çıkan ülke, uzun süre sosyalist rejimin egemenliğinde kalmış ve 1989’da parlamenter rejime geçerek cumhuriyet ilan edilmiştir.
2018 ekim ayında gittiğimiz Budapeşte’yi biz çok sevdik. Gecesi gündüzü hep canlı ve insanları çok sıcak kanlı olan bu şehrin; sokaklarında dolaşmak, köprülerinden geçmek, geceleri Tuna nehrinden bu ışıklar şehrini görmek çok güzeldi. Mutlaka tekrar gitmeyi düşündüğümüz bu güzel şehri anlatmaya başlayalım.
Budapeşte’ye Nasıl Gidilir ?
Budapeşte’ye ulaşım için herkesin aklına ilk gelecek seçenekler, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan Pegasus Hava Yolları ile veya İstanbul Havalimanı’ndan Türk Hava Yolları ile uçmak olacaktır. Özellikle Pegasus Hava Yolları’nda, bazı dönemlerde Budapeşte’ye oldukça uygun fiyatlara uçuşlar bulunabilmekte. Bizler de Pegasus’un kampanyalarından birinde uygun bilet bulup hemen almıştık.
Budapeşte’ye gitmek istediğiniz zamanda uygun bilet bulamadıysanız, 3-4 saatlik mesafedeki Viyana’dan, Prag’tan ve Bratislava’dan uçuşlar bakarak sonrasında Flixbus gibi otobüs firmalarıyla Budapeşte’ye geçebilirsiniz.
Budapeşte’ye Ne Zaman / Hangi Mevsimde Gidilmeli
Karasal iklimi olan Budapeşte’ye gitmek için en güzel zamanlar bence ilkbahar ve sonbahar ayları. Aşırı turist yoğunluğunun olmadığı bu aylar, sakince gezmek ve uygun fiyatlı konaklama yerleri bulma açısından daha iyi. Yazları bazen 30 derecenin üzerinde sıcaklıklar, gezmeyi zorlaştırabilmekte ama şehrin en hareketli dönemi de yaz aylarında oluyor. Özellikle Avrupa’nın en popüler müzik organizasyonlarından olup ağustosta yapılan Sziget Festivali’ne başka ülkelerden binlerce genç geliyor. Bu enerjiyi yaşamak ve çılgınlar gibi eğlenmek isterseniz, seyahatinizi bu döneme planlayabilirsiniz. Yalnız konaklama fiyatlarının bu dönemde arttığını da bilin. Kış ayları ise -5 dereceleri bulan soğuk oldukça zorluyor ama Noel pazarları ve kar yağarken açık havada hamam keyfi düşünüyorsanız kışın da gidilir, neden olmasın? Bizler ekim sonunda gittiğimizde, seyahatimizin ilk iki gününde tişört ve üzerine bir sweatshirt ile gezerken son gün çok etkilenmesek de hava çok soğumuş ve baya kalın giyinerek gezmiştik.
Macaristan Para Birimi (Forint)
Bu kısmı, özellikle yazının üst taraflarına yerleştirmek istedim. Macaristan, Avrupa’da Euro kullanmayan ülkelerden olup ülkede Macar Forint (HUF) kullanılmakta. Bunun en güzel yanı, fiyatların Euro bölgesindeki ülkelerde olduğu gibi, günümüz kurunda uçuk kalmıyor olması. Yani Macaristan’da para birimi olarak forint kullanıldığı için Euro bölgesindeki ülkelere kıyasla oldukça ucuz kalmakta. Forinti 100’e bölüp 2 ile çarparsanız yaklaşık TL değerini bulursunuz. Örneğin 500 forint, 500÷100=5, 5×2=10 Türk lirasıdır. Tabii siz yine de bir kontrol edin malum Türk lirasının sağı solu belli olmuyor. Bizler gibi, daha gezerken bile bir sonraki gideceği yerin planını yapıp, ekonomik gezmek isteyenler için Budapeşte, muhteşem bir seçim olmakta. Türkiye’den giderken Macar Forinti bulmak oldukça zor. Biz yanımızda Euro ile gittik. Havalimanına indiğimizde sadece merkeze gideceğimiz bileti alacak kadar Forint çevirdik. Çünkü havalimanlarında, döviz değişimlerinde yüksek oranda komisyon alınıyor. Budapeşte merkezde ise nerdeyse her köşe başında bir döviz bürosu var. Hemen hemen hepsinde fiyat aynıydı. Sadece verdiğimiz Euro karşılığında alacağımız miktarı her zaman hesaplayıp, komisyon alınmamasına dikkat ettik.
Budapeşte Havalimanı ile Şehir Merkezi Arası Ulaşım
Bu konuyu ayrı bir yazı olarak anlattık. Aşağıdaki yeşil kısma tıklayarak yazımıza ulaşabilirsiniz.
Budapeşte Gezilecek Yerler
Budapeşte; yukarıda da bahsettiğim gibi Buda ve Peşte olarak, Tuna nehrinin ayırdığı iki kısımdan oluşuyor. Gezi rotanızı oluştururken sizler için biraz daha rahat olması için gezilecek yerleri, bu iki kısmı birbirine bağlayan Zincir Köprü’den sonra Buda ve Peşte başlıkları altında ayırdım. En sona da iki yaka arasındaki Margaret adasından bahsettim. Toplu taşıma yazımızdaki detaylı haritalar ile de ulaşım yollarına ayrıca bakabilirsiniz.
Zincir Köprü (Chain Bridge)
Lanchid olarak da adlandırılan Zincir Köprü, Budapeşte’nin önemli simgelerinden biridir. 1840-1849 yılları arasında inşa edilmiştir. Köprüde yayaların yürüyebileceği kısımlar bulunmaktadır. Buda ve Peşte arasını, Tuna nehri üzerinden tüm şehri izleyerek yürümek çok keyifliydi. Hem gündüz hem de gece Budapeşte’nin muhteşem ışıklandırması eşliğinde, Tuna üzerinde yürümenizi öneririm. Zincir Köprü’nün tasarımcısı William Clark hakkındaki efsanelere, bu köprüyü anlatırken değinmemek olmaz. William Clark, köprü inşaatı tamamlandıktan sonra, köprünün kusursuz olduğunu ve bir kusur bulan olursa kendini köprüden atacağını söylemiştir. Yüzlerce insan herhangi bir kusur bulamazken, küçük bir kız köprüdeki aslan heykellerinin dilinin olmadığını fark eder ve bunun üzerine William Clark kendini köprüden atar. Buradan sonrasında hikâyenin birçok farklı şekli söylenmektedir. Kimisi William Clark’ın öldüğünü söylerken, kimisi de köprünün suya yakın olduğundan atlayıp ölmediğini söylemekte. Ayrıca aslanların dilleri olduğu fakat insanların baktığı açıdan görünmediği de söylenmektedir.
Peşte Tarafı Gezilecek Yerler
Parlamento Binası
Budapeşte fotoğraflarına baktığınızda, nehir kenarında en dikkat çekici yapıdır. Geceleri ışıklandırmasıyla birlikte daha da etkileyici olmakta. 1885-1902 yılları arasında yapılan yapı gotik tarzdaki mimariyle yapılmış olup günümüzde Macaristan meclisine ev sahipliği yapmaya devam etmektedir. Dinin, devletten üstün olmadığını belli etmek için özellikle Aziz Stefan Bazilikası ile aynı yüksekliktedir. Buraya, nehir kenarı boyunca giden 2 numaralı tramvay ile ulaşabilirsiniz. Bu tramvayın güzergahı da oldukça keyiflidir, zamanınız olduğunda 2 numaralı tramvay ile bir nehir kenarı turu yapabilirsiniz. Parlamento binasının bir kısmı tur ile gezilebilmekte ve giriş ücreti yetişkinler için 6400 HUF, 6-24 yaş arası için 3200 HUF. Bizim gittiğimiz gün, bütün bina ortası daire şeklinde kesilmiş Macaristan bayraklarıyla doluydu. İlk başta ne olduğunu anlayamadık. Sonradan o günün, Macarların 1956’da komünizmin varlığına ve Sovyet dayatmalarına karşı ayaklanışlarının yıldönümü olduğunu ve Özgürlük Günü olarak kutlanan bir bayram olduğunu öğrendik. Sovyetlere tepki olarak halk 1956’da, o dönem bayraklarının ortasında bulunan Sovyet armasını kesmişler. O gün de bunu anmak için şehrin her yerinde ve insanların ellerinde ortası kesik bayraklar vardı. Sonrasında zaten çoğu yerin kapalı olmasından da resmi tatil olduğunu anladık.
Tuna Nehri Kıyısındaki Ayakkabılar
Budapeşte’de, beni hikayesinden dolayı en çok etkileyen yerdi. 2005 yılında Gyula Pauer ve Can Togay tarafından yapılan 60 çift demir ayakkabı heykeli, 2. Dünya Savaşı zamanında Naziler tarafından öldürülen Yahudileri anmak için yapılmıştır. 1944-1945 yıllarında ayakkabı değerli bir şey olduğu için, Naziler tarafından Yahudi vatandaşların ayakkabıları çıkartıldıktan sonra kurşuna dizilip bedenleri Tuna nehrine atılmıştır.
Savaşın, faşizmin ne kadar iğrenç şeyler olduğunu tekrardan hatırlatıp, tokat gibi insanın suratına vuran bu anlamlı heykelciklere uğrayıp, bu insanlık suçunda hayatını kaybedenleri anmayı da unutmayın.
Aşağıdaki tekne turları ile Budapeşte’nin muhteşem manzarasının keyfini çıkarabilirsiniz
Aziz Stephan Bazilikası
Şehrin en görkemli yapılarından biridir. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi din ve devletin birbirlerine karşı bir üstünlüğü olmadığını temsilen, Parlamento Binası ile aynı yüksekliktedir. 1851 yılında yapımına başlanmıştır ve birçok Avrupa’daki katedral gibi yapımı yıllarca sürmüştür. Yapılırken kubbesi çöktüğünden bu süre iyice uzamıştır. Açılışı 1906 yılında yapılmıştır. Papalık tarafından statüsü katedralden bazilikaya çevrilmiştir. Hazine bölümünde adını aldığı Macar kralının kutsal sayılan sağ eli de dâhil çok sayıda dini eser sergilenmektedir. Girişi ücretsizdir. Hafta içleri 10.00-15.00 arası 2000 Forinte rehberli turlar yapılmaktadır. Ayrıca her pazartesi öğleden sonra 5’te kilise orgu ile konser verilmektedir. Biletleri 3000 forinttir. Bu konsere denk gelemediğim için hala üzülüyorum ve yolum tekrardan Budapeşte’ye düşerse gitmeyi planlıyorum. Terasının Budapeşte manzarası muhteşemdir. Asansörle ya da 364 basamak tırmanarak çıkabilirsiniz ancak 1 Nisan – 31 Ekim arasında terasa çıkışa izin verilmektedir. Terasa çıkış 500 forinttir (yaklaşık 10 TL). Yemek kısmında buraya 2 dakikalık mesafede olan muhteşem bir yer önerimiz bulunmakta, bakmadan geçmeyin derim.
Vaci Utca Caddesi
Tuna nehrine paralel uzanan Vaci Utca, yalnız Budapeşte’nin değil dünyanın en güzel alışveriş ve turistik caddelerinden biri. İki tarafında 18 ve 19 yy.da yapılmış binaların olduğu cadde boyunca birçok alışveriş merkezi, kafe, restoran, otel ve hediyelik eşya dükkanları var. Şehrin her zaman en hareketli ve popüler noktası olan bu cadde, canlı ve ışıl ışıl atmosferiyle özellikle akşam yürümek ve bir şeyler yiyip içmek için ideal. Ünlü Buddha Bar ve Hard Rock Cafe de yine bu cadde üzerinde yer alıyor. Turistik olduğundan fiyatlar genele göre yüksektir. Burada dolandırılmamaya dikkat ediniz. Sizden yardım isteyenlerden, bir şeyler yedirip, içirmeye çalışanlardan uzak durunuz. Sonrasında hoş olmayan sürprizlerle karşılaşabilirsiniz. Bir akşam burada yürürken, hoş bir kız yanıma gelip anlamadığım bir şey tatmamı istemişti ve neye uğradığımı anlamayıp İngilizce bir şeyler geveleyip yoluma devam etmiştim. Yazdıklarımdan burası tehlikeli bir yermiş gibi anlaşılmasını istemem, her yerde olabilecek şeylere dikkat etseniz yeterli ve buraya uğramadan Budapeşte turunuzu tamamlamamanızı öneririm.
Büyük Market
Parlamento binası kısmında bahsettiğim 2 numaralı tramvay ile ulaşımınızı sağlayabileceğiniz Büyük Market, mimarisiyle çok dikkat çeken bir yapıdır. Zemin katında et ve şarküteri ürünleri, üst katında giyim ve tekstil ürünleri satılmaktadır. Bodrum katında ise süper market, balık hali ve uzak doğu yemeklerinin satıldığı küçük dükkanlar bulunmaktadır. Yemek kısmında bahsettiğim bir restoran buranın hemen yanındadır, bakmadan geçmeyin derim. Vaci Utca caddesinin hemen başlangıcında, Özgürlük Köprüsü’nün Peşte tarafındaki ayağında bulunmakta. Bodrum kattaki hediyelik eşya dükkanlarının fiyatları da uygundu, buraya bakıp sonrasında fiyat kıyaslaması yapabilirsiniz.
ANDRASSY CADDESİ (ANDRASSY UT)
Budapeşte’nin Champs-Elysees’i olarak bilinen bu ünlü cadde, şehrin merkezinden başlayıp Kahramanlar meydanına kadar devam ediyor. İki tarafı tarihi binalar ve ağaçlarla süslü bu cadde üzerinde dünyaca ünlü lüks markaların mağazaları, yıldızlı restoranlar, büyükelçilik konutları ve tarihi opera binası ile Terör Müzesi bulunuyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne de giren bu caddenin tarihi atmosferinde uzun uzun yürümenizi tavsiye ederim.
Budapeşte Terör Evi Müzesi
Budapeşte, yukarıda da bahsettiğim gibi çok savaş ve yıkım yaşamış bir şehir. 2002 yılında açılan bu müzede özellikle Nazi ve Sovyet işgali döneminde halka yaşatılan zulüm ve işkencelerin izleri sergilemekte. İlk katında Sovyet dönemi, ikinci katında ise Nazi dönemi anlatılmaktadır. Bodrum katı ise işkence ve sorgu odalarıdır. Müze için bu binanın seçilmesinin bir nedeni de her iki dönemde de çekilen acılara, yapılan infazlara şahitlik etmesi. Bizler maalesef Parlamento Binası kısmında anlattığım Sovyetlere karşı ayaklanmanın yıl dönümünde gitmeyi planladığımız için resmi tatil olup kapalıydı. Bu sebeple bu müzeye gidemeden geri dönmüştük. Giriş ücreti 3000 HUF. Müzenin sayfası için https://terrorhaza.hu/en linkine tıklayabilirsiniz. Buraya tıklayarak rehberli tur bileti alabilirsiniz.
Szechenyi Termal Hamamı
Hamamlar şehri de denen Budapeşte’nin en ünlü hamamıdır. 3 açık hamam, 15 kapalı hamam, 10 buhar odası, sauna odası, spor merkezi, restoran kısmı ve SPA merkezi bulunmaktadır. Bazı kısımlarda bone takma zorunluluğu olduğundan yanınızda götürmeniz, orada satın almanızdan daha iyi olacaktır. Girişte verilen silikon bilekliklere para yükleyerek içeride alışveriş yapabilirsiniz. Yani sürekli nakit ya da kart taşımanıza gerek yok. Soyunma kabinlerinin kullanımı için 1€ ek ücret isteniyor. Buraya tıklayarak bilet alabilir ve güncel fiyatları kontrol edebilirsiniz. Ayrıca Buda tarafında bulunan Gellert Hamamı ve Rudas Hamamı, şehrin diğer iki ünlü hamamıdır. Hamamların isimlerine tıklayarak hamamlar hakkında bilgilere ve giriş ücretlerine bakabilirsiniz.
Aşağıdan Szechenyi Hamamı için giriş biletinizi alabilirsiniz
Buda Tarafı Gezilecek Yerler
Gellert Hill (Gellert Tepesi)
Budapeşte’nin hemen hemen her yerinden görünen eliyle zafer işareti yapan bir kadın tasviri olan Özgürlük Anıtı’nın (Citadella) bulunduğu, Elizabeth Köprüsü’nün karşısındaki yeşillikler içindeki tepedir. Tuna Nehri ve şehrin panoramik manzarasını görmek isteyenler için en ideal noktadır ve şehri izlemek için dürbünlerin de olduğu yerler bulunmakta.
İsmini Macaristan’a Hristiyanlığın yayılması için çalışan ve Hrıstiyanlık karşıtlarının bu tepeden çivili fıçı içinde atarak öldürdüğü Aziz Gellert’ten alır. Kendisinin heykeli de burada bulunmaktadır. Ayrıca tepedeki Özgürlük Anıtı, 1947 yılında yapılmış olup Macaristan’ın Sovyetler tarafından Nazi işgalinden kurtuluşunu simgelemektedir. Buradaki hediyelik eşya dükkanları, şehir merkezine kıyasla daha pahalıydı. Bazı bloglarda ulaşımın zor olduğu yazsa da bizler belediye otobüsleri ile kolayca ulaşmıştık. 27 numaralı otobüsten Búsuló Juhász (Citadella) durağında inerek, sonrasında yeşillikler içinde 5-10 dakikalık bir yürüyüşle tepeye varmıştık. Toplu taşıma kısmındaki linkten yazımıza ulaşıp otobüsün rotasına ve saatlerine bakabilirsiniz.
27 Numaralı Otobüsün Durağı
Budin (Buda) Kalesi
Şehrin en güzel yerlerinden birinde konumlanan Buda Kalesi, geçmişte kraliyet sarayı olarak kullanılmaktaydı. 1243 yılında yapımına başlanıp 1265 yılında tamamlanmış olsa da savaşlarda ağır hasarlar aldığından günümüzdeki barok mimariye sahip görümünü 1749-1769 yıllarında yapılan restorasyon çalışmalarıyla almıştır. Osmanlı döneminde ise kaderine terk edilmiş desek pek yanlış olmaz. 2. Dünya Savaşı sırasındaki bombardımanlarda ağır hasar alıp sonrasında tekrardan onarım yapılmıştır. Çevresi, orada yaşayanlar ve toplu taşıma haricinde trafiğe kapalıdır. Değişiklikler geçirmiş olsa da çevresindeki evlerle orta çağ havasını koruyan bu bölge 1987 yılından beri UNESCO kültür mirası listesinde bulunmakta. Biz, buraya hemen önündeki tarihi finiküler ile çıkmıştık. Bu finikülerde toplu taşıma bileti geçmiyor ve tek yön bileti 1200 HUF. Keyifli bir yolculuk olsa da gerçekten çok kısa sürüyor. Yukarı çıkmaya başladık dedikten hemen sonra varıyorsunuz. Finiküler üç kısımdan oluşuyor ve en alt kısım manzarayı en güzel izleyebileceğiniz yer. Biz finikülerle çıkıp, yürüyerek inmiştik. Budapeşte Tarih Müzesi ve Budapeşte Ulusal Galerisi de Budin kalesinde bulunuyor. Tarih Müzesi’ne giriş ücreti yetişkinler için 2400 HUF, 6-24 yaş arası için 1200 HUF. Ulusal Galeri için giriş ücreti de yetişkinler için 3.200 HUF, 26 yaş ve altına 1600 HUF.
Balıkçı Tabyası (Fisherman’s Bastion)
Balıkçı Tabyası, Gallert Tepesi gibi şehri panoramik olarak izleyebileceğiniz yerlerden. Dışarıdan bir kaleyi anımsatsa da kale olarak hiç kullanılmamıştır ve şehre estetik bir hava katmak için bu tarzda inşa edilmiştir. İsmini de yakınında bulunan balık pazarından almıştır. Şehrin panoramik manzarısı eşliğinde, tabyada bulunan restoranda bir şeyler yiyip, içebilirsiniz. Ayrıca taç giyme törenlerine de ev sahipliği yapan Matthias Kilisesi, Balıkçı Tabyası’nın merkezinde bulunmaktadır. Kiliseye giriş yetişkin 1800HUF, öğrenci 1200HUF. Balıkçı Tabyası 7/24 açık olup alt teraslarına giriş ücretsizdir. Üst katları ise 09.00-20.00 saatleri arasında ücretli olup kalan saatlerde ücretsizdir. 09.00-20.00 saatlerinde üst katların giriş ücreti de yetişkin 1000HUF, öğrenci ve çocuk 500HUF.
Margaret Adası
Tuna nehri üzerinde bulunan Margaret adası, yemyeşil doğasıyla Budapeştelilerin ve turistlerin keyifli zaman geçirdikleri bir yer. Adaya karayolu ile ulaşım yokken bir dönem din adamlarının inzivaya çekildiği yer olmuş, bir dönem de kraliyet ailesinin yazlığı olmuş. Günümüzde karayolu ile ulaşım bulunmaktadır ve toplu taşımayla da adaya ulaşabilirsiniz. 4 ve 6 numaralı tramvaylar adaya gitmektedir. Ayrıca adaya tekne turlarıyla ya da feribotla gelebilirsiniz. Biz, adaya tramvayla gidip dönüşte bir feribota atlarız diye planlamıştık ancak Tuna’nın su seviyesi düşük olduğu için feribot seferleri yapılmıyordu.
Margaret adasında yürüyüş, koşu ve bisiklet için yollar bulunmaktadır ve biz 3 kişilik bisiklet kiralayarak gezmiştik. Bisikletle gezmek oldukça keyifliydi ama bisikletlerin vites sistemleri hızlı gitmenize izin vermiyor. Bu sebeple kiraladığınız süreyi aşmamaya dikkat edip buna göre plan yapmanızı öneririm. Yürüyerek de adayı 20-25 dakikada gezebilirsiniz. Adada benim en çok ilgimi çeken şeylerden biri de izlemesi oldukça keyifli olan, müzikle senkronize şekilde sular fışkırtan havuzdu.
Margaret adası; doğası, temiz havası ve yapabileceğiniz aktivitelerle kesinlikle yolu Budapeşte’ye düşenlerin uğramadan dönmemesi gereken yerlerin başında geliyor. Ayrıca adada termal kaynaklar ve 2 adet otel bulunmakta. Danubius Health isimli bir spa merkezi de adada bulunmakta.
Budapeşte Toplu Taşıma Rehberi
Toplu taşıma ve biletleri başka bir yazımızda anlattık.
Budapeşte'de Konaklama
Budapeşte, Euro kullanmadığı için konaklama konusunda çokça uygun seçenek sunan bir şehir. Ayırdığınız bütçeye göre merkeze çok uzak olmayan bölgelerde veya merkezde kalabilirsiniz. Booking ve AirBnb üzerinden gecelik 25-30€ gibi ücretlere kiralık ev veya otel bulabilirsiniz. Biz Booking.com üzerinden tuttuğumuz 1+1 dairede kalmıştık. Konumu muhteşemdi. Nyugati tren istasyonu ve metro durağına çok yakındı. Önünden 76 numaralı troleybüs ve biraz ilerisinden de 72 numaralı troleybüs geçiyordu. Şehir merkezine ve havaalanına ulaşımımız çok kolay oldu. Evin ısınması, dizaynı, temizliği, mutfağı çok iyiydi. Hem apartmana hem eve şifre ile girildiği için ev sahibi ile plan yapmak zorunda da kalmamıştık. Kaldığımız zaman gecelik 30€ ücret ödemiştik. https://www.booking.com/hotel/hu/izabella-classic-style.tr.html linki üzerinden eve ve tarihlerin uygunluk durumuna bakabilirsiniz. Ayrıca kaldığımız dairenin hemen karşısındaki daire de aynı kişinin daha vintage tarzda döşenmiş dairesiydi. https://www.booking.com/hotel/hu/izabella-vintage-style.en.html?aid=7901923&no_rooms=1&group_adults=2 bu link üzerinden de vintage tarzdaki eve bakabilirsiniz.
Aşağıdaki harita ile booking.com üzerinden arama ve rezervasyon yapabilirsiniz.
Budapeşte Kaç Günde Gezilir
Budapeşte için 3 günün, rahat ama biraz hızlı gezmek için yeterli bir süre olduğu düşüncesindeyim. Şehir Buda ve Peşte olmak üzere iki tarafa yayıldığı için gezilecek yerler arasındaki mesafe bazen uzun olabiliyor. 2 günde baya koşuşturmalı ve bir iki yeri feda ederek gezilebilir, 4 gün ise yavaş ve rahat rahat gezmek için yeterli.
Budapeşte Yemek, Restoran ve Ruin Bar Önerileri
Bu kısmı ayrı bir yazımızda ele aldık.
Budapeşte’de yapabileceğiniz diğer etkinliklere aşağıdan bakabilirsiniz
Çok detaylı ve anlaşılır bir yazı olmuş teşekkürler.
Selam;harika anlatmışsınız.emeğinize yüreğinize sağlık.Eşimle birlikte bizde
İnterrail ile gidecezğiz.Bilgilendirdiğiniz için çok teşekkürler.Saygılar.
Yorumunuz için teşekkürler. Yardımcı olabildiysek ne mutlu.
Merhaba Cem 🙋♀️. Bu gezimizde de yine senin gezi rehberinden faydalandık. Çok teşekkür ederiz. Her zamanki gibi harika. Gidecek arkadaşlara faydalı olacağını düşündüğüm birkaç şeyi eklemek istiyorum.
Buda kalesinde yukarıya çıkmak için asansör seçeneği de var ve ücretsiz. Toplamda 3 asansör kullanarak en tepeye çıkabiliyorsunuz. Google maps’e Buda Castle Elevator yazarsınız sizi yönlendirir.
Aynısı Balıkçı tabyası için de geçerli. Yine ücretsiz asansör seçeneği mevcut. Koordinatları aşağıya bırakıyorum. Tabyaya otobüsle de ulaşım da mümkün. 47°30′2″ K 19°1′55″ D
Gellert Hill için de google maps’teki konum yanlış. Konum sizi Konsolosluk tarzı bir yere yönlendiriyor. Manzara noktasını görebilmek için Citadella Kilato yazmanız gerekiyor.
Buradaki çoğu döviz bürosu komisyon alıyor. Komisyon almayansa %0.45 vergi alıyor. Havaalanında hem kur düşük hem de komisyon oranı çok yüksek. Yaklaşık %6’ydı diye hatırlıyorum. Eğer toplu taşıma kartı almak için havaalanında para bozduracaksanız hiç bozdurmayın derim. Ekstresi euro olan bir kartınız varsa direkt onunla satın alabilirsiniz. HUF’u otomatik olarak Euro’ya çeviriyor ve çok az komisyon alıyor banka.
Ben normalde banka çok fazla komisyon alır diye düşündüğüm için şehir merkezindeki bir döviz bürosunda euro’yu forint’e çevirmiştim. Tüm tatil boyunca tonlarca kağıt para ve bozuklukla uğraştım. Ancak karttan harcama yapmak zorunda kaldığımda çok şaşırmıştım.Çünkü 24.000 HUF civarı bir harcamada bile Google’daki döviz verilerine göre 1-2€ fazla çekmişti karttan banka. Döviz bürolarında Euro’yu bozduracağınız kurdan hesaplayıp komisyonu da düştüğünüzde aşağı yukarı aynı fiyata denk geliyor. Bir dahaki ziyaretimde kesinlikle karttan harcama yapacağım çünkü her yerde en düşük komisyon oranında satış yapan bir döviz bürosu arayıp tüm tatil boyunca bozuk paralarla uğraşmaktansa kart kullanımı çok daha konforlu. Sizi de bu konuda bilgilendirmek istedim. Eminim çoğunuz benim gibi banka yüksek komisyon alıyordur diye düşünüyordur.
Şu anda havaalanından şehir merkezine ulaşım için hem 100E hem de 200E hatları çalışıyor. Biz bugün otelden havaalanına dönmek istediğimizde hem Google Maps hem de kendi ulaşım uygulamaları olan ‘’BudapestGo’’ yalnızca 100E ile ilgili ulaşım opsiyonlarını gösterdi. Biz de acaba dönüş yolunda 200E çalışmıyor mu diye endişeye düştük ancak çalışıyormuş. 100E hattını ön plana çıkarmaya çalışıyorlar diye düşünüyorum çünkü çok fazla reklamını da gördük. Direkt M3 metro hattının son durağı olan Kobanya Kispest durağında inip 200E’ye binebilirsiniz. Ulaşım gayet de rahat. 2200 HUF ( yaklaşık 5 €) verip 100E’yi kullanamaya gerek yok diye düşünüyorum. Siz yalnızca google haritalara’a Kobanya Kispest M yazın. Metro durağına vardıktan sonra gerisi kolay :).
Detaylı bilgilendirmeniz için çok teşekkür ederim.