Samos Adası (Sisam) Gezi Rehberi / Gezilecek Yerler

Başlıklar

Yazan: Arzu Sert/

Türkiye’ye en yakın ada olan Samos, yemyeşil doğası ve masmavi koylarıyla görülmesi gereken en güzel Yunan adalarından biri.

Çocukluğumun ve gençliğimin yaz ayları Kuşadası Davutlar’da geçti. Yıllarca denize baktığımızda ve her gün güneşin batışını izlerken karşımızda görünen tepeler Samos Adası’ydı. O kadar yakın olmasına rağmen başka bir ülkeydi ve o yıllarda gitmek için çok uzaktı. Geceleri Ada’da gördüğümüz bir araba farı ya da kıyımıza vuran üzeri Yunanca yazılı bir ambalaj atığı bile bizi heyecanlandırırdı. Yıllar geçti ve biz büyüdük. Ülkelerin ve bizim koşullarımız değişti, artık o merakla baktığımız uzaklar yakın oldu. İlk gidişimde yılların tanıdıklığıyla ama inanılmaz bir heyecanla yola çıktım. Her seyahat yeni bir heyecandır ama Samos benim için gerçekten çok farklı bir anlam taşıyordu.

İlk yerleşimin yaklaşık 3bin yıl öncesine dayandığı düşünülen Samos, antik çağ döneminde önemli bir kültür merkezi olmuştur. Tanrıça Hera’nın doğum yeri olarak bilinen adaya Finikeliler ,Persler, Makedonyalılar, Romalılar, Cenevizliler ve Osmanlılar hakim olmuş. 1912 yılında da Yunanistan yönetimine geçmiş. Ünlü matematikçi ve felsefeci Pisagor’un da bu adada doğduğu söylenmektedir. Yaklaşık 44 bin yerleşik nüfusu olan adanın, Vathi, Karlovassi, Pythogorion, Marathokampos adında 4 belediyesi vardır ve merkezi Vathi’dir.

YouTube kanalımıza abone olup videolarımızı izlemeyi unutmayın

Samos'a Nasıl Gidilir?

Öncelikle geçerli bir Schengen vizenizin olması gerekiyor. Temmuz ve Ağustos aylarında kapı vizesi alarak da gidebilirsiniz ancak kapı vizesi uygulaması şu anda bulunmuyor. Adaya, Kuşadası ve Seferihisar Sığacık’tan karşılıklı feribot seferleri yapılıyor. Kuşadası’ndan Pythogorion ve Vathy, Sığacık’tan Karlovassi limanlarına gidilebiliyor. Biz hep Meander Travel’den 47-50 € arasında değişen fiyatlarda gidiş dönüş bilet alıp Vathi Limanı’na gittik. Yolculuk yaklaşık bir buçuk saat sürüyor. Biletinizi internetten de alsanız feribota binerken orijinal bileti göstermek istiyorlar ve bunun için firmanın limandaki bürosunda sıraya girip işlem yapmanız gerekiyor. Bu epey zaman kaybettiriyor sabah 09.00’da kalması gereken feribot genelde 10.00 gibi limandan ayrılıyor. Samos’tan Kuşadası’na dönüşte feribot 18.00’de hareket ediyor ve en az bir saat önceden limanda olmanız gerek.

Samos'a ne zaman gidilir?

Samos her mevsim gidilebilecek bir ada. Yazın tüm Yunan adaları gibi sıcak ve kalabalık oluyor ama o harika koylarda denizin tadını çıkarmak için gidilir. Mayıs, haziran ve eylül en ideal aylar. Hem daha sakin oluyor hem de denize giriliyor. Kışın ise şehrin yorgunluğunu atmak ve sakinliği için gidilebilir.

Samos'ta Ulaşım ve Araç Kiralama

Adayı rahat rahat ve hakkını vererek gezmek için en doğru ulaşım şekli araç kiralamak. Adada uluslar arası ve yerel bir çok firma var. Gitmeden internet üzerinden kiralarsanız zaman kazanmış olursunuz. İsterseniz aracınızı limana kadar da getiriyorlar. Kiralamadan giderseniz Vathi’de Kordon boyunca, Pythogorion’da ise çarşı içinde bir çok firma var ama yoğun dönemlerde araba kalmamış olabiliyor. Fiyatlar araç cinsine göre değişiyor ama en düşük günlük 30€’dan başlıyor 80-100€’ya kadar çıkabiliyor.

Buraya tıklayarak araç kiralayabilirsiniz.

Araç kiralamadan aşağıdaki tekne, otobüs ve diğer adalara olan turlarını değerlendirebilirsiniz.

Samos'ta Konaklama

Bütün Yunan adalarında olduğu gibi Samos’ta da birçok pansiyon, apart ve otel var. Birçoğu aile işletmesi olan pansiyon ve apartlar lüks değil ama temiz ve konforlu. Ada’nın konaklama için en çok tercih edilen bölgeleri Vathi, Pythogorion ve Karfas ama araç kiraladıysanız her yerde kalınabilir. Booking.com dan tesisin puanına ve konuk değerlendirmelerine göre bütçenize ve beklentilerinize en uygun yeri kolaylıkla bulabilirsiniz. Biz ilk gidişimizde Vathy merkezde bir anne oğulun işlettiği Aria Otel de kalmıştık. Çok memnun kaldığımız için sonraki iki gidişimizde de hep burayı tercih ettik ama şu an booking.com de hem puanı düşmüş hem de değerlendirmeler pek iyi değil. Herhalde biz de bir sonraki gidişimizde Karfas ya da İreo bölgesinde bir tesis tercih ederiz.

Aşağıdaki harita ile booking.com üzerinden otel bakıp rezervasyon yapabilirsiniz

Booking.com

SAMOS'TA GEZİLECEK YERLER

Vathy

Samos’un en büyük limanının bulunduğu Vathy, aynı zamanda Ada’nın merkezi. Yarım ay şeklindeki kordon boyunda; her adada olduğu gibi kafeler, tavernalar ve hediyelik eşya dükkanları yan yana dizilmiş. Akşamları pek çoğunda canlı müzik olan tavernaları, limana yanaşan gemilerin ve sahilin ışıl ışıl görüntüsüyle harika bir atmosferi var. Kordonda yürüyüş yapmak ve bu tavernalarda bir şeyler yiyip içmek son derece keyifli oluyor.

Sahile paralel bir arka sokakta ise yayalara özel uzunca bir çarşısı var. Daha çok tekstil ve deri ürünlerinin satıldığı hareketli, turistik bir bölge burası. Akşam geç saatlere kadar dükkanlar da açık olduğu için gece gündüz cıvıl cıvıl.

Çarşı ile kordon boyunun birleştiği yerde aslan heykeli olan Pythagoros meydanı ise Vathy nin merkezi konumunda. Genellikle yerli halkın ve gençlerin zaman geçirdiği kafelerle çevreli bu meydan hep hareketli. Özellikle gün batımında yükselen Yunan müziklerine, kahkahaların ve sohbetlerin karıştığı tadına doyulmaz bir ortamı var. İlk gidişimizde özel bir günlerine denk gelmiştik. Bu meydanda koca bir kazanda keşkek yapıp herkese dağıttılar, belediye bandosu sokaklarda konser verdi. O gün gece yarısına kadar her yerde müzik ve eğlence vardı.

Vathy’nin görülmesi gereken bir diğer bölgesi de rastgele sokaklara girip tepelere doğru tırmandıkça karşınıza çıkan daracık sokaklar, merdivenler ve tertemiz boyalı tarihi evleriyle, eski ama hala yerli halkın yaşadığı yerler. Tırmanmak biraz yorucu ama geçtiğiniz sokaklar ve tepelere ulaştığınızda Vathy’nin ve körfezin manzarası harika.

Vathy merkezde Samos Arkeoloji Müzesi ve Şarap Müzesi’ni de gezebilirsiniz. Çok büyük olmayan Arkeoloji Müzesinde adada bulunan heykeller ve tarihi eserler sergileniyor. Giriş ücreti 4€ ve ünlü Kauros heykelini burada görebilirsiniz. Giriş ücreti 2€ olan Şarap Müzesi’nde ise şarap yapımının tarihsel sürecini görüp, Samos’un ünü dünyaya yayılmış Muskat ve Resina şaraplarını tadabilirsiniz.

Pythogorion

Sayıların babası olarak bilinen matematikçi ve filozof Pisagor’un doğup yaşadığı eski bir balıkçı kasabası olan Pythogorion, bügün adanın en popüler kasabası. Arnavut kaldırımlı ara sokakları, rengarenk dükkanların olduğu çarşısı, küçük limanı ve rıhtım boyunca uzanan yürüyüş yolu ile harika bir yer. Sahil şeridinde Yunan mutfağının en güzel lezzetlerini tadabileceğiniz yan yana dizilmiş pek çok taverna ve kafe var.

Hepsi birbirinin aynısı olan tavernalarla burası maalesef sakin huzurlu Yunan adası konseptine uymayan bir yer. Çok kalabalık ve fazla ticari. Dip dibe masalar, uğultulu bir gürültü ve Türkçe çığırtkanlık yapan garsonlarla bizim kalabalığından kaçtığımız ünlü sahil kasabalarından hiç farkı yok.

Limanın sonunda ise üçgenin dik kenarlarının karelerinin toplamı hipotenüsün karesine eşittir teoreminin (a2+b2=c2) kaşifi Pisagor’un heykeli var. Üçgenin dik kenarını Pisagor’un oluşturduğu ve denklemi sembolize eden çok güzel tasarlanmış bir heykel. Ada’nın en çok fotoğraflanan yeri herhalde burasıdır. Özellikle gün batımında denizin ve Pythogorion’un buradan manzarası muhteşem. Heykelin arka tarafında denize girilebilecek küçük bir koy ve masalarını kumsala koymuş bir taverna var. Çok güzel görünüyordu aklım kaldı.

Adil olmayıp aç gözlülük yaparsanız elinizde olanı da kaybedeceğinizi somut olarak gösteren Pisagor’un Adalet Kupası da buradan alınabilecek güzel bir hatıralık eşya. Herkesin eşit şarap içmesi için Pisagor’un tasarladığı ters çan şeklindeki kupada, daha fazlayı isteyip içindeki çizgiyi aşan şarap koyarsanız bir anda hepsi altındaki delikten boşalıyor ve eldekinden de oluyorsunuz.

Kokkari

Ada’da konaklamak ve yemek içmek için birçok alternatif bulabileceğiniz, sokakları, çarşısı ve plajları ile harika bir balıkçı kasabası burası. Kokkari’ye gelince ana cadde üzerine sağda ve solda iki tane ücretsiz otopark var. Aracınızı bırakıp geldiğiniz yönde denize doğru yürüyünce yol ikiye ayrılıyor. Her iki tarafı da görmelisiniz. İki farklı yol sizi Kokkari’nin kuzey ve doğusundaki iki farklı koya çıkarıyor.

Sağ taraf, daha kapalı az rüzgar alan bir bölge. Burada deniz kenarında yan yana dizilmiş çok güzel kafe ve tavernalar var. Kuzey tarafta ise sahildeki tavernalar, akşam masaları plaja indiriyorlar. Püfür püfür Ege esintisiyle muhteşem Yunan mutfağının tadını çıkarabiliyorsunuz. Biz burada farklı gidişlerimizde Meltemi’de ve iki kere de Ammos Platz’da akşam yemeği yedik. İkisi de çok güzeldi. Daha fazla bilgi için Samos’ta yemek önerileri yazımızı okuyabilirsiniz.

Çarşısında ve ara sokaklarında dolaşmak ise çok keyifli. Biz burada bir okul bahçesinde ne olduğunu anlamadığımız yerel bir kutlamaya rastladık. Herhalde bütün köy halkı oradaydı. Bütün gece hep birlikte dans ettiler. Biz de oturup keyifle danslarını izleyip müzikleri dinledik.

Genelde rüzgarlı olan adanın bu tarafında deniz taşlık ve pırıl pırıl ama biraz soğuk. Sörfçülerin özellikle tercih ettiği bir bölge burası.

Monaletes Köyü

Merkezden 30 km uzaklıkta küçük panoramik bir dağ köyü burası. Köy, tepede olduğu için ulaşımı çok kolay değil. Uzun süre ağaçlardan gökyüzünün bile görünmediği dar ve keskin virajlı yollardan ormanın içinden tırmanarak gidiliyor. Ama köye ulaştığınızda şirinliğini, Ege Denizi’nin ve Gümüldür sahilinin muhteşem manzarasını görünce bu zahmete değdiğini anlıyorsunuz. Köy dik bir yamaçta olduğu için haliyle sokakları da yokuşlu ve merdivenli. Her yerinden çiçekler fışkıran bembeyaz evlerin olduğu sokaklarda dolaşırken köy halkının da ne kadar cana yakın olduğuna tanık oluyorsunuz.

Köyün en büyük özelliği ise seramik atölyeleri. Neredeyse her köşe başında bir tane var. Buralarda hem yapım aşamalarını izleyip hem de çok güzel hatıra objeler alabilirsiniz.

Dip dibe birkaç taverna ve kafenin olduğu serin gölgeli küçük köy meydanının yemek veya kahve molası vermek için muhteşem bir atmosferi var. Biz deneyimlemedik ama buradaki AAA Taverna yerel lezzetleri tatmak için çok tavsiye edilen bir yer.

Ireon Köyü

Pythogorion’a 10 dakika mesafedeki bu köy sakinlik arayanlar için ideal. Eupalinos Tüneli dönüşü deniz kenarında kahve molası verdiğimiz bu köyü çok sevdik. Konaklamak, denize girmek ve kumsaldaki masalarda akşam yemeği için harika tavernalarıyla kesinlikle tavsiye ediyoruz.

Eupalinos Tüneli

Pythogorion’a su getirmek için MÖ 6 yüzyılda yapılan bu tünel Unesco Dünya Mirası listesine alınmış. Heredot’un dünyanın 8. harikası dediği 1036m uzunluğundaki tünel bir mühendislik harikası. Suyun seramik borularla taşındığı bu tüneli, klostrofobiniz yoksa gezebilirsiniz. Biz pazartesi günü gittiğimiz için kapalıydı, kapısından döndük ne yazık ki.

Panagia Spiliani Manastırı

Ege Denizi’ni ve Pythogorion’u gören eşsiz manzaralı bir tepedeki bu manastır oldukça büyük bir mağaranın içinde bulunuyor. Meryem Ana’ya ithaf edilen mağaranın içinde ibadet ve inziva bölümlerini gezebilirsiniz.

Mağaranın dışında ise bir kilise ve birkaç keşiş odası ve çan kulesi var. Kilisenin bahçesi ise oturup oturup Ege Denizi’nin manzarasını seyretmek için çok güzel.