Başlıklar
Yazan: Arzu SERT/
Wieliczka Tuz Madeni, uzun zamandır seyahat planlarımda yer alan ve görmeyi hep hayal ettiğim bir yerdi. Polonya’nın bu tarihî ve sanatsal hazinesini ziyaret etme hayalini, nihayet gerçekleştirme fırsatı bulduk. Yerin altında yüzyıllar boyunca madencilerin emeğiyle şekillenen ve yerin derinliklerinde adeta bir sanat galerisine dönüşen bu maden, detayları ile beklentimin ötesinde bir deneyim oldu.
Wieliczka Tuz Madeni’ni, Krakow Gezi Rehberi‘nden ayrı olarak yazmamın sebebi, dünyanın en büyük bu tuz madeninin tek başına bir destinasyon olarak özel bir öneme sahip olması. Krakow’a sadece kısa bir mesafede yer alsa da Wieliczka Tuz Madeni; tarih, sanat ve doğa harikalarını bir araya getiren benzersiz bir deneyim. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bu madeni ziyaret etmek, Krakow’dan bağımsız bir tur olarak planlanmayı hak ediyor. Bu sebeple, Wieliczka Tuz Madeni hakkında ayrı bir yazı kaleme alarak, bu özel destinasyonun derinlemesine keşfedilmesine ve gezi rehberinden bağımsız olarak okunmasına imkan sağlamak istedim.

Tuz Madeninin Tarihi
Wieliczka Tuz Madeni’nin tarihi aslında tarih öncesi çağlara kadar dayanmakta. Arkeolojik bulgular, Wieliczka çevresinde tarih öncesi toplumların tuz üretim teknikleri geliştirdiğini ve bu tuzu ticaret için kullandıklarını göstermekte. Özellikle Tunç Çağı’na kadar uzanan dönemde, yüzeyde bulunan tuzlu su kaynakların kullanımına dair izler bulunmuş. O dönemin insanları, tuzlu suyu buharlaştırarak kristalize tuz elde etmişler.

Ancak madenin yer altı galerilerinin ve derin kuyularının kullanılması ve daha organize ve kapsamlı bir tuz madenciliği faaliyetinin başlaması Orta Çağ’a, yani 13. yüzyıla denk gelmekte. Bu dönemden itibaren Wieliczka Tuz Madeni, modern anlamda bir maden olarak işletilmeye başlanmış ve Polonya’nın ekonomik ve kültürel tarihinin önemli bir parçası haline gelmiş.
Tuz, o dönemde son derece değerli bir ticari maldı ve ‘’Beyaz Altın’’ deniliyordu. Gıda lezzetlendirme, koruma, ilaç yapımı ve çeşitli endüstriyel uygulamalarda kullanılıyordu. Tuzun çıkarılması ve satışı, kraliyet hazinesine ciddi miktarda gelir akışı sağlamış ve Polonya’nın ekonomik olarak güçlenmesine katkıda bulunmuş. Krallık, madenin tuzunu bölgesel ve uluslararası ticaret yolları aracılığıyla diğer ülkelere ihraç etmiş. Bu ticaret faaliyetleri sayesinde Polonya Krallığı; sadece ekonomik açıdan değil, diplomatik ve politik olarak da güç kazanmış.
Ancak Orta Çağ’dan 19. yüzyıla kadar Polonya’nın en önemli ekonomik kaynaklarından olan tuz madeni, sanayi devrimi ve alternatif tuz kaynaklarının bulunmasıyla ticari önemini kaybetmeye başlamış. Tuz üretimi giderek azalmış ve 800 yıl tuz çıkarılan bu madende çalışmalar 1996 yılında tamamen durdurulmuş. Günümüzde sadece tarihi bir müze ve turistik cazibe merkezi olarak hizmet veriyor.
Wieliczka Tuz Madeni’ne Nasıl Gidilir?
Biz madene Krakow merkezden şehir içi toplu taşıma otobüsüyle gittik. En kolay yöntem olduğu için size de tavsiyem bu olacak. Galeria Krakow’un önündeki Dworzec Glowny Zachod durağından 304 numaralı otobüse bindik. Her 10 dakikada bir otobüs var ve bilet ücreti 6 PLN. Bileti duraklardaki makinalardan alabilirsiniz. Biletle ilgili bilgilere ise Krakow Toplu Taşıma Rehberi yazımızdan ulaşabilirsiniz. Yolculuk yaklaşık 40 dakika sürüyor. Otobüsteki kalabalığın inmesinden de anlarsınız zaten ama ineceğiniz durağın ismi Wieliczka Kopalnia Soli. Buradan yönlendirme tabelalarını takip ederseniz 2-3 dakika içinde madene ulaşıyorsunuz.


Bireysel olarak gitmeyi düşünmezseniz, özel turlar da var. Bu turlarda Krakow’da belirli noktadan ya da otelinizden özel araçla sizi alıyor. Rehber eşliğinde tuz madenini geziyorsunuz. Daha sonra Krakow’a geri getiriyorlar. Eğer bu seçeneği düşünürseniz, dünyanın en güvenilir bilet satış sitelerinden GetYourGuide üzerinden buraya tıklayarak size uygun olan bir turu satın alabilirsiniz.
Eğer çok zamanınız yoksa ve Auschwitz Kampı ile Tuz Madeni turunu aynı günde yapmak isterseniz aşağıda vereceğim linkleri değerlendirebilirsiniz. Ben yine de Auschwitz Toplama Kampı ve Birkenau’nun bir tam günü hak ettiğini düşündüğüm için iki turu aynı gün yapmanızı tavsiye etmiyorum.
Wieliczka Tuz Madenine Giriş Bileti Nasıl Alınır?
Wieliczka Tuz Madeni’nin büyüklüğü ve uyulması gereken güvenlik önlemleri nedeniyle, madendeki tüm turlar zorunlu olarak rehber eşliğinde yapılıyor. Bu nedenle kendi başınıza dolaşmanız yasak. Lehçe, İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca, Rusça ve İspanyolca dahil olmak üzere yedi farklı dilde turlar var. Her dilin belirlenmiş bir tur saati var. Biletinizi tercih ettiğiniz dilde ve saatte madenin web sitesinden veya aşağıdaki kısımdan alabilirsiniz.
Gruplar en fazla 35 kişi olduğu ve yoğun sezonlarda kontenjan hemen dolduğu için biletinizi önceden almakta fayda var. İngilizce gruplar yarım saat aralıklarla düzenlenirken Lehçe gruplar orada talep üzerine daha sık da düzenleniyor. Biletler müsaitlik durumuna bağlı olarak tesisteki madenin bilet gişelerinden satın alınabiliyor. Madeni belirli bir saatte ve beklemeden ziyaret etmenin tek garantisi, önceden internet üzerinden bilet satın almak. Almanca, İspanyolca, Fransızca, İtalyanca ve Rusça rehberli turların sıklığı ise oldukça az.
Bilet fiyatları ise güncel olarak şöyle:
- İngilizce Rehberli Tur: Yetişkin: 122 PLN
- İngilizce İndirimli: 102 PLN (19 yaşına kadar genç ve 26 yaşına kadar öğrenci-Geçerli kimlik ve Öğrenci Kartı ibrazı gerekli.)
- Lehçe Rehberli Tur: Yetişkin: 86 PLN
- Lehçe İndirimli: 68PLN (19 yaşına kadar genç ve 26 yaşına kadar öğrenci-Geçerli kimlik ve Öğrenci Kartı ibrazı gerekli.)
Madene ulaştığınızda dillere göre ayrılmış bölümleri göreceksiniz. Seçtiğiniz dilin olduğu bölüme gidip beklemeniz gerekiyor. Saatiniz geldiğinde görevli eşliğinde içeri alınıyorsunuz. Sizden önceki tur gruplarında boşluk varsa daha erken de alınabiliyorsunuz. Gidince sormanızda fayda var.


Wieliczka Tuz Madeninde, farklı ilgi alanlarına ve beklentilere hitap eden farklı tur seçenekleri var. İşte en popüler turlardan bazıları:
- Turist Rotası : Wieliczka Tuz Madeni’nin en popüler turu olan Turistik Rota, ki muhtemelen siz de bu turu tercih edeceksiniz, ziyaretçilere madeni ve tarihini tanıtıyor. 2-3 saat süren bu tur, İlk kez madeni ziyaret edecek olanlar için ideal; kapsamlı bir bilgi alırken, madene ait en önemli yapıları görme şansınız oluyor.
- Madenci Rotası: Bu tur, ziyaretçilere maden işçilerinin çalışma koşullarını deneyimleme fırsatı sunuyor. Katılımcılar, madenin daha az bilinen alanlarında madenci ekipmanlarını kullanarak yer altı çalışma deneyimini yaşıyorlar. Oldukça etkileşimli ve eğitim odaklı bir tur.
- Salamura Mezuniyet Kulesi: Wieliczka Tuz Madeni’nin yüzey alanında bulunan ve ziyaretçilere açık havada tuzla zenginleştirilmiş havayı soluma imkânı sunan özel bir yapıdır. Bu deneyim, solunum yolları sağlığını desteklemek ve rahatlamak isteyenler için ideal. Kule etrafında geçirilen süre genellikle 30 dakika ile sınırlı. Bu süre, tuzlu havanın sağlık üzerindeki olumlu etkilerinden faydalanmak için yeterli görülüyormuş. Kapalı yer fobisi olanlar madene inmeden burada zaman geçirebilir. Giriş için 7 PLN fiyatında ayrı bir bilet almanız lazım. Oğlum Cem Sert buraya girdi. Kendisi solunum açısından pek bir şey fark etmediğini söylemişti ancak bunda soğuk havanın da etkisi olabilir.


Tuz Madeni Hakkında
Tuz madeni, toplam 9 kat ve 327 metre derinliği var. 10 km genişliğinde bir alana yayılan madende, yer altı yürüyüş yolları ve tünellerin uzunluğu 245 km. Tam bir yer altı labirenti. 700 yılı aşkın sürede 26 kuyu açılmış.
Standart bir Turist Rotası yaklaşık 3,5 km uzunluğunda ve 135 metre derinliğindeki madenin üçüncü seviyesine kadar ulaşıyor yani görebildiğiniz sadece %2’lik bir bölümü. Bu rotayı tamamlarken yaklaşık 800 basamak merdiven iniliyor ve turun sonunda asansörle yaklaşık 45 saniyede tekrar yüzeye çıkılıyor.
Madende hava çok temiz ve çok rahat nefes alınıyor. Sağlık için de çok faydalıymış. Yer altındaki sıcaklık yıl boyunca ortalama 14-16°C arasında sabit, bu da ziyaretçilere rahat bir tur ortamı sağlıyor. Galerilerde gezerken karşınıza çıkan kapılardan birini kapatmadan diğerini açamıyorsunuz. Rehber bu konuda uyarıyor, yerin çok altında olmanıza rağmen güçlü bir hava akımı oluşuyormuş. Hatta bir kapı kapanmadan diğerinin açılması, bu akım sebebiyle imkansız. O yüzden her kapının önünde açmadan önce tüm grubun toplanması bekleniyor.
Madende halen 200 civarında işçi çalışıyor. Bunlar ziyaretçilerin güvenliği için gerekli restorasyonları yapan işçiler.
Wieliczka Tuz Madeni Turu
Turun başlangıcında madenin giriş noktasında toplanılıyor ve rehber, tur hakkında genel bir bilgi veriyor. Bu noktada madende uygulanacak güvenlik önlemleri, takip edilecek kurallar ve yapılması ya da yapılmaması gerekenler açıklanıyor.


Turun ilk aşamasında, dik ve dar bir ahşap merdivenden 380 basamakla 64 metre aşağıya inilerek madene giriş yapılıyor. Merdivenden indikten sonra, madende ilk durak olan şapeller ve oymalar ile bezeli geniş galerilere ulaşılıyor. Rehber; burada madenin tarihi, kullanılan teknikler, tuz madeninin bölgedeki ekonomik ve kültürel önemi hakkında bilgiler veriyor. Ayrıca, madende çalışan eski işçilerin zorlu yaşam koşullarını ve yaptıkları işin tehlikelerini de anlatıyor. Bu ilk duraklar; tuzun yalnızca bir madde değil, aynı zamanda sanat eseri olarak kullanıldığını gözler önüne seriyor.


Daha sonra ilerledikçe yer altında belirlenmiş bir rotada ziyaretçilerin güvenli ve keyifli bir şekilde madenin en önemli noktalarını keşfetmeleri sağlanıyor. Gezi sırası, grupların birbiriyle karşılaşıp karmaşa ve kalabalık olmaması için değişse de görülen belli başlı noktalar şöyle:
Antoni'nin Şapeli (Chapel of St. Anthony)
Madendeki en eski şapellerden biri olan Antoni’nin Şapeli, madencilerin çalışmaya başlamadan önce dua ettikleri bir ibadet alanı. Bu küçük şapel, madencilerin inancını ve koruyucu dualarını simgeliyor.
Nicolaus Copernicus Odası (Copernicus Chamber)
Polonyalı ünlü astronom Kopernik’in heykelinin bulunduğu bu galeri, onun madenin önemini vurgulamak için Wieliczka’yı ziyaret etmesinin anısına doğumunun 500. yılında yapılmış. Heykel tamamen tuzdan yapılmıştır ve Kopernik’in madenciliğe verdiği değeri sembolize ediyor.


Galeri ve Koridorlar
Madenin içinde uzun galeri ve koridorlar boyunca ilerleniyor. Bu alanlarda, tarihi figürleri temsil eden tuzdan yapılmış heykeller ve rölyefler var. Koridorların uzunluğu yaklaşık 300 kilometreyi buluyor ama tabii turistik rota bunun çok küçük bir kısmını kapsıyor. Ayrıca madende yaklaşık 2.000’den fazla galeri bulunuyor. Bu galeriler, farklı derinliklerde yer alıyor ve her biri farklı tarihi, sanatsal ve dini özellikler taşıyor.


Büyük Kazimierz Odası (Kazimierz the Great Chamber)
Polonya Kralı Kazimierz the Great’in heykelinin bulunduğu bu galeri, onun madenin gelişimine katkılarını onurlandırır. Wieliczka Madenini koruma altına alan ve geliştiren kral olarak biliniyor.

Janowice Odası
Burası madendeki en etkileyici odalardan biri. Bu oda, yalnızca estetik güzelliğiyle değil aynı zamanda içinde yer alan efsanesiyle de ziyaretçileri etkiliyor. Janowice Odası’nın hikayesi, Kutsal Kinga adındaki Macar bir prensesinin Polonya’ya tuz zenginliği getirdiğine inanılan eski bir efsaneye dayanıyor. Efsaneye göre, Prenses Kinga, Macaristan’daki bir tuz madenine yüzüğünü atar ve Polonya’da bu tuz madeni kazıldığında da yüzük bulunur, böylece tuz zenginliği keşfedilir. Heykeller bu efsaneyi ve Kutsal Kinga’nın hikayesini temsil ediyor. Prenses Kinga, Polonya halkı ve madenciler tarafından tuz zenginliğini sağladığı için kutsal kabul edilir.

Spalone Odası
Lehçe’de “Yanmış Oda” anlamına gelen bu odanın ismi geçmişte yaşadığı büyük bir yangından geliyor. Metan gazı nedeniyle çıkan yangın, madenin bir kısmına zarar vererek büyük bir tehlike oluşturmuş. Bu odadaki figürler üzerlerine nemli giysiler giymiş, ellerindeki sopaların ucundaki ateşle, yoğunlaşıp patlamaya yol açmadan, metan gazını yakan işçileri temsil ediyor. Bazen küçük bir kıvılcım bile patlamaya yol açabilir tabii ki.


Madenci Heykelleri ve Çalışma Alanları
Galeriler arasında ilerlerken, madencilerin çalışma koşullarını yansıtan birçok heykel görüyorsunuz. Bu heykeller, madencilerin iş başında oldukları, tuz bloklarını kırdıkları ve taşıdıkları sahneleri canlandırıyor. Madencilerin günlük yaşamlarını ve çalışma ortamlarını görerek geçmişteki zorlu koşulları hissediyorsunuz.




Ahşap merdivenlerden inerken madenin içinde eskiden kalmış basamakları da görüyorsunuz.


Madende daha rahat hareket edebildikleri için cüceler ve çocuklar da çalıştırılmış. Ayrıca 19. yüzyıldan itibaren tuz taşımacılığı ve madencilik faaliyetlerini kolaylaştırmak için yeraltında atlar da görev almış. Özenle bakılan ve yaşamlarını yeraltında sürdüren atlar, madencilerle birlikte madenin günlük işleyişine katkı sağlamış ve madencilik tarihine derin bir iz bırakmışlar. Modern makinelerin ve teknolojinin devreye girmesiyle, bu uygulamaya son verilmiş ve Wieliczka Tuz Madeni’nde kullanılan son at, 2002 yılında yeryüzüne çıkarılmış.


Kutsal Kinga Şapeli (Chapel of St. Kinga)
Tüm yeraltı odalarının en etkileyicisi olan St. Kinga Şapeli, yerin 101 metre altında yer alıyor. 54 metre uzunluğunda ve 12 metre yüksekliğindeki bu muhteşem şapel tamamen tuzdan oyulmuş ve 19. yüzyılda yapılmış. Adını, tuz madenlerinin koruyucu azizi kabul edilen Macaristan Prensesi ve Polonya’nın azizelerinden olan Kutsal Kinga’dan alıyor. Kutsal Kinga’nın heykeli, Polonya’nın madencilik tarihinde önemli bir figürü olarak burada yer alıyor.


İncil’den olayları tasvir eden kabartmalarla süslenmiş duvarlarda en dikkat çeken ise Leonarda Da Vinci’nin Milano Gezi Rehberi yazımızda bahsettiğimiz ‘’Son Akşam Yemeği ‘’freskinin tuzdan yapılmış versiyonu. Aslen Polonyalı olan Papa II.Jean Paul’un da kendisinin hiç görmediği tuzdan bir heykeli var.


Mermer gibi parlak zemin tek bir tuz bloğundan oyulmuş ve şapeli aydınlatan devasa avizeler de tuz kristallerinden yapılmış. Avizelerin güzelliğine hayran kalmamak mümkün değil.



Günümüzde şapel, hem dini törenlere hem de kültürel etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Özellikle düğünler, konserler, yeni yıl kutlamaları ve diğer özel etkinlikler için popüler bir mekan.
Michalowice Odası
Madendeki en büyük odalardan biri. 19. yüzyılın başında belirlenen ilk Turist Rotası buradan başlıyormuş. İlk misafirler, mum ışığında ve madenci orkestrası eşliğinde görkemli merdivenlerden inmişler. Yaklaşık 35 metre yüksekliğe sahip olan bu oda, geniş ahşap iskeleleriyle dikkat çekiyor. Bu yapılar, odanın güvenliğini sağlamak amacıyla inşa edilmiş. Yine burada da harika avizeler var.


Yeraltı Göletleri
Wieliczka Tuz Madeni’nin yer altı göletleri, çok yüksek tuz yoğunluğuna sahip sulardan oluşuyor. Tuz oranı o kadar yüksek ki suya herhangi bir nesne atılsa batmıyor. Tur sırasında ziyaret edilen en ünlü göletlerden biri Erazma Baracza Göleti. Tuz oranı aşırı yüksek olduğu için hiçbir canlının yaşamadığı bu gölette eskiden yaşanan bazı olaylar nedeniyle ‘’Ölüm Gölü’’ de deniyormuş. Gölette kullanılan ışıklandırmalar, suyun yüzeyinde olağanüstü yansımalar yaratarak büyüleyici bir manzara oluşturuyor ve etrafındaki tuz kayaları ise sanki kristalize olmuş devasa taşlar gibi ışıldıyor.


Weimar Odasındaki göletteyken ise, tüm ışıklar sönüyor, Chopin çalmaya başlıyor ve etraf yavaş yavaş ışık gösterisiyle aydınlanıyor. Oldukça güzel bir görsel şov izliyorsunuz. Bu göletler, yer altı turunun en etkileyici duraklarından biri.


Stanisław Staszic Odası
Burası madenin en etkileyici ve en büyük odalarından biri. Adını Polonyalı ünlü bilim insanı, yazar ve jeolog Stanisław Staszic’ten almış. Duvarları ve tavanı tamamen tuzdan oyulmuş olan odada, madencilerin üstün el işçiliğini yansıtan heykeller ve oymalar bulunuyor. Burası aynı zamanda konserler ve sergiler gibi kültürel etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Stanislaw Staszic Odası, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Wieliczka Tuz Madeni’nin en önemli bölümlerinden biri.



Son İstasyon ve Hediyelik Eşya Alanı
Turun sonunda ziyaretçiler, hediyelik eşyalar alabilecekleri bir alana ulaşıyor. Burada, Wieliczka Tuz Madeni’ni hatırlatan tuzdan yapılmış hediyelik eşyalar satılıyor.


Warszawa Odası
Turun sonlarına doğru yer alan Warszawa Odası, devasa büyüklüğüyle dikkat çekiyor. Bu oda etkinlikler ve konserler için de kullanılıyormuş ve madendeki en geniş kapalı alanlardan biri.


Çıkış Asansörü ve Restoranlar
Bu bölüme gelindiğinde artık rehber sizden ayrılıyor. Direkt yukarı çıkmak isterseniz asansörün olduğu bölüme gidiyorsunuz. Burada kalabalık bir sıra oluyor. Başka bir rehber gelip gruplar halinde sizi alıp asansöre götürüyor. Ama bu asansöre gidiş için yine en az 20 dakika yürüyorsunuz ve rehber yolda anlatmaya devam ediyor. Son çıkış aşaması her grupta böyle olmuyormuş, bize denk gelen buydu. Asansöre ulaşınca da 45 saniye kadar kısa sürede yüzeye çıkıyorsunuz.

Biz bu deneyimin daha bitmesini istemediğimiz için restoran bölümüne geçtik. İnsan hayatında kaç kere yerin yedi kat dibinde yemek yiyebilir ki. Biz de -135 metrede hem uzun turun sonunda dinlendik hem de keyifle yemeğimizi yiyip yukarıya öyle çıktık.



Wieliczka Tuz Madeni’nde bir yolculuğun sonuna gelirken, bu yeraltı dünyasının sıradışı güzelliklerini ve tarihi dokusunu görme fırsatına sahip olduk. Polonya’nın kültürel hazinelerinden biri olan bu madende yalnızca yerin derinliklerindeki güzellikleri değil; aynı zamanda insan azminin ve yaratıcılığının neler yapabileceğini de görüyorsunuz. Eğer seyahat rotalarınıza eşsiz ve unutulmaz bir deneyim eklemek istiyorsanız, Wieliczka Tuz Madeni’ni mutlaka ziyaret etmelisiniz. Krakow’u ziyaret ederseniz, burayı görmeden dönmemenizi tavsiye ederim.
Krakow Hakkındaki Diğer Yazılarımız